Gravitasyon
- Dünyanın etrafında dönen ay, güneş etrafındaki suni uydular, gezegenler yani uzaydaki tüm cisimler ağırlık adı verilen bir kuvvetin etkisindedirler. Bu kuvveti ilk olarak 1867 yılında Newton açıklamıştır. Bu genel gravitasyon kanununa göre; bütün cisimler kütleleriyle doğru, uzaklıklarının karesiyle ters orantılı olarak karşılıklı birbirlerini çekerler.
- Yüksekten bırakılan çakıl taşının yere düşüşü bununla açıklanır. Dünya ve çakıl taşı birbirlerini ters olarak çekerler, ancak çakıl taşının kütlesi çok küçük olduğundan, dünyanın kütlesi yanında ihmal edilebilir, dünya hiç bir düzensizliğe maruz kalmadığından çakıl taşı yere düşer. Bu ifade ağırlık kuvvetinin sadece dünyaya ait olduğunu düşündürebilir. Newton bunu genelleştirerek doğadaki tüm cisimlere uyarlamıştır.
- Düşme kavramından, bir yörünge üzerindeki hareket kavramına geçilebilir, bu akıl yürütümü de yine Newton tarafından gerçekleştirilmiştir. Hayalî bir dağ üzerine yerleştirilmiş top örneğini ele alalım. Bu hayalî dağ, atmosferin üzerinde bulunsun; bu top tarafından fırlatılan mermiler hava tarafından frenlenmeden; sadece ağırlık yani evrensel çekim kanununa uysun. Yatay pozisyonda bu topun fırlattığı kütleyi düşünelim, bu kütle belirli bir yörünge izledikten sonra, dünyanın herhangi bir noktasına düşer. Topu aynı durumda tutup daha hızlı olarak ikinci bir atış yapsak, kütle yine dünya yüzeyine, düşer. Bu hayali topun yükünü artırmaya devam etsek, mermi yerkürenin öte tarafındaki top atılan yerin tamamen karşıtı olan noktaya kadar ulaşacaktır. Son olarak da kütle artık yere düşmeyip, sun bir uydu gibi dünya etrafında dönmeye başlayacaktır. Bu şekilde, kütleyi uzaya fırlatan kuvvet ile evrensel çekim kuvveti arasında (mermiyi dünya üzerine düşüren kuvvet) arasında bir denge oluşacaktır.
- Basit bir deney ile bu yörüngeye ait hareketlerin başlangıç noktası oluşturulabilir. Bunun için bir ipe bir çakıl taşı bağlayıp, hızlı dairesel hareket uygulamak yeterlidir. İpi tutan el bir gezegene benzetilebilir ve çakıl taşı da bir uydudur. Santrifüj kuvvet etkileri sonucunda, çakıl taşı kaçmaya çalışacak, ancak ip onu tutacaktır; bu durumda ip; gravitasyonel çekim gösterir, bu çekim kuvveti görülmese dahi tabiatta gerçek olarak varlığını sürdürür. Elin etrafında dönen çakıl taşına benzer olarak, suni olan veya olmayan uydularda dünya etrafında; gezegenler güneş etrafında, yıldızlar galaksi etrafında dönerler. Yörüngesel hareketler dinamik dengenin özel bir durumunu oluştururlar: Bu denge tüm evrende mevcuttur ve Newton‘un evrensel çekim kanunu adı altında tanınır.
- Tabiatta, gökyüzüne ait cisimlerin yörüngesel hareketlen düzgün daireler şeklinde olmayıp, farklı elipsler şeklinde gerçekleşir. Bu buluş 1609 yılında Alman astronomi bilgini Kepler tarafından ortaya atılmıştır; O zamana kadar göğün dairesel hareketlerin merkezi olduğu kabul edilmekteydi.
Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Son 10 yıl Çıkmış DGS Soruları ve Cevapları
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.