Işık Verme
- Işığa bırakılan, ışık verici maddelerin görünür ışık yayma özellikleri vardır, bu ışımaların rengi (yani dalga boyu) ışın çıkaran maddeyi karakterize eder ve gelen ışımanın rengi ile farklıdır. Bu dalga boyu her zaman; hareketlendiren ışığınkine eşit veya ondan fazladır.
- Genel bir yaklaşımla; ışık etkisiyle ışıma iki grupta toplanabilir: Fosforesans (fosforışı) ve floresans (flüorışı). Fosforesans durumunda, gelen ışık ortadan kalktıktan sonrada ışık yayımı bir süre daha devam eder; oysa floresans durumunda uyarılmanın sona erişiyle ışık yayımı da sona erer. Söz gelişi, bazen saat ibreleri çinko sülfürle yapılmıştır, bu şekilde ibrelerin karanlıkta görülmeleri sağlanır, çinko sülfür gündüz ışığını absorbe ederek, depolar ve karanlıkta fosforesans ile kendi ışık ışınını yayar. Ancak çinko sülfür hiçbir zaman saf olarak kullanılmaz, fosforesans olayında sülfür diğer bir metalin izlerini de taşır, bu da genellikle bakırdır. Gerçek bir floresans örneği de organik bir maddenin alkali çözeltisi ile gerçekleştirilir; bu madde floresin’dir, mavi açığa bırakıldığında,uyarıcı aydınlatma sona erdiğinde kaybolan karakteristik yeşil bir ışık yayar.
- Işık ile ışın verme fenomeni nasıl açıklanabilir? (Fotolüminesans) Bu soru; bir cisim ışık ışımasını nasıl absorblayıp, daha sonra nasıl geri yayar şekline dönüştürülebilir. Karşı karşıya olduğumuz problemin zorluğunu anlamak için, uyarılmış halde bulunan atomların oluşturduğu gaz, sıvı ve katıların spektrumlarındaki ışıklı bantların veya çizgilerin sayılarının fazlalığını hatırlamak yeter. Her ışık bantı bir ışın yayınımına tekabül eder, her karanlık çizgi de atomların elektron tabakaları seviyesindeki absorbsiyonu gösterir.
- Bir atom bir çekirdek ve etrafında; güneşin çevresinde dönen gezegenlere benzer şekilde dönen elektronlardan oluşmuştur. Bu elektronların kinetik ve potansiyel enerjileri ancak bazı değerleri alabilir. Atomun “enerji” seviyelerinden söz edilir. Gelen bir ışıma etkisinde, bir atom bir fotonu absorbe edebilir, yani kendine has enerjisi (nötr haldeki atomun temel enerji düzeyi ile diğer enerji düzeyleri arasındaki fark) ile çakışan ışık taneciği absorbe edebilir. Bu çakışmanın olmadığı durumda absorbsiyondan söz edilemez. Bir atom enerji absorbe ettiğinde, dayanıksız uyarılmış bir haldedir; uzun veya kısa bir süreden sonra bu enerjiyi foton halinde geri verir. Bu geri vermeyi değişik şekillerde gerçekleştirebilir ve önce doğrudan normal haline dönebilir: bu durumda yayınlanan ışığın frekansı, absorbe edilen ışığın frekansına eşittir, bu olaya “optik rezonans” adı verilir. Normal haline, giderek azalan enerji seviyelerine birbiri ardına transisyon (geçiş)larla da dönebilir. Bu transisyonlann her birinde, foton yayımı vardır, ancak enerjisi yani gösterdiği ışıklı dalganın frekansı, absorbe edilen ışığınkinden düşük olur. Gaz, bütün frekanslan, uyartıcı frekanstan düşük olan komplike bir ışıma halinde her yönde yayımlıyorsa, buna fluoresans (fîonşı) denir.
- Floresans, sadece maddenin görünür ışığa bırakılmasıyla oluşmaz. Aynca, floresans özelliği olan madde sadece dalga boylan belirli bir aralıkta olan radyasyonları absorbe eder. Saydam kinin sülfat çözeltisi ihtiva eden bir tüp, güneş ışığını oluşturan farklı görünür radyasyonlara maruz bırakıldığında (kırmızıdan menekşeye) hiçbir özel fenomen oluşturmaz, ancak bunun tersine ultraviyolenin hakim olduğu radyasyonlar esnasında mavi bir ışık oluşumu gözlenir.
- Bir maddenin floresans özelliği (radyo ışıma, radyolüminesans) bir Crookes tüpünün katodundan yayınlanan elektron demeti ile de gerçekleştirilebilir: Tüpün camı yeşilimsi bir renk yayar. 1895 yılında Baryum platinosiyanürlü bir ekranın flonşı özelliği sayesinde Roentgen X ışınlarını keşfetmiştir. Aynı şekilde radyoaktif bir ışıma; floresansın ekran üzerinde oluşturmasıyla da meydana çıkabilir.
- Flonşı ile aydınlatma fotolüminesans fenomeninin uygulanmasıdır. Flonşı bir lamba argon ve civa buharı içeren bir cam tüpten oluşmuştur. Bir elektrik deşarjı gazdan geçtiğinde, gaz; tüp cidarında flonşı özellik oluşturacak ultraviyole (mor ötesi) bir ışıma yayar. Elde edilen ışığın rengi tüpün içindeki maddeye (veya madde karışımlarına) bağlı olarak değişir ve çeşitli sonuçlar elde edilir.
Şu Sayfamız Çok Beğenildi
8. Sınıf Fen ve Teknoloji TEOG Çıkmış Sorular Ve Denemeler
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.